SAF SU Nedir ?

Saf su demek, suyun içerisinde önceden olan minerallerin damıtma, destilasyon, reverse osmosis, iyon değişimi, filtreleme gibi yöntemlerle alınmış sudur. Saf su içinde, özellikle çocuklar ve yaşlılar için gerekli olan, magnezyum, sülfat, kalsiyum, bibarkonat, klorür, sülfat gibi mineraller bulunmaz. Bu yüzden sağlık için önerilmez. Sertlik değeri çok düşük olan sular da bir tür saf su sayılır. Bu konuda yağmur suyunu örnek gösterebiliriz. Saf suyun içinde mineral bulunmadığı için tadı yavandır ve ağızda burukluk bırakır.

Normal suyun içinde mineraller bulunduğundan dolayı iletkenlik sağlamaktadır. Saf suyun içerisinde sadece su olduğundan dolayı iletkenlik en azdır. Bu yüzden elektronik sektöründe oldukça kullanılmaktadır. Özellikle suyun içerisinde bulunan tuz iletkenlik sağlamaktadır. Su içerisindeki tuz, artı ve eksi yüklü iyonların etkileşimini sağlayarak iletkenliği arttırmaktadır. Sodyum iyonları ve klorit de iyonları da benzer bir etkiye sahiptir. Bazı gazlarında iyon oluşumunu pH kadar etkilediği bilinmektedir. Buna en iyi örneği karbon dioksit verilebilir. Daha önce, suyun saflığını bozan maddeleri tek tek sınır değerleri tanımlanırken, günümüz dünyasında iyon bakımından saflığın esas ölçüsünü toplam iletkenlik değeri belirlemektedir.

19. yüzyıl başlarından sonra suyun damıtılması konusunda bir çok yöntem çalışılmış ve kimya bu konuda oldukça büyük bir ilgi göstermiştir. İçinde bulunduğumuz yıllar itibariyle de tıbbi çalışmalardan ilaç sanayisine kadar oldukça büyük bir alanda yapılan laboratuvar çalışmalarında hep saf su kullanılmaktadır. Bu sayede günümüzde tıp ve ilaç sanayi oldukça gelişmektedir.

Saf su elde edilirken kullanılan çift destilasyon yöntemi de dahil olmak üzere camdan yapılmış yeni tür teknik ekipmanlar kullanılmaktadır. Prokim olarak biz son teknolojiyi yakından takip etmekteyiz. Bu modern teknoloji sayesinde saf su pratik, hızlı ve kaliteli bir şekilde üretilebilmektedir. Bilimsel araştırmaları yakından takibimiz sayesinde daha verimli bir şekilde sürdürebilmektedir.

 

Saf Su Özellikleri

Saf suyun aslında tek özelliği mineraller dahi içerisindeki tüm maddelerden ayrıştırılmış olmasıdır. Bu saf suyun tanımıdır. Distilasyon ya da damıtma yöntemlerinde, 70-80 dereceye kadar ısıtılan suyun buharının yoğunlaştırılarak ayrıştırılma işlemine denir.

Saf su, evlerde, sanayide, tıpta, elektronik sektörü gibi pek çok kullanım alanı vardır. Uçak motorlarından, akvaryuma, otomobil, traktör, kamyon aküsü gibi pek çok alanda saf su kullanılmaktadır. Otomotiv, kozmetik, tekstil, içecek ve alkolü içeceklerde de saf su kullanılır. Hava nemlendirici, uyku apnesi hastalığı için kullanılan cihazlarda saf su vardır. Tıpta özellikle enjeksiyon esnasında kullanılan ilaç çoğunlukla saf su ile inceltilerek uygulanmaktadır. Buharlı ütülerde saf su kullanılımı önemlidir. Bu sayede kireç olmayacağı için ütü kireç olmayacaktır ve uzun ömürlü olacaktır. Bu sadece ütü için değil, diğer sektörlerde de saf suyun kullanımı cihazların ömrünü arttıracaktır. Bazı çok önemli laboratuvar çalışmalarında iki kere damıtılmış saf su gerekebilir.

Saf su iletken değildir. Bu yüzden bir çok sektörde kullanılmaktadır. Saf suyun içerisinde elektrik akımını iletmesini sağlayan serbest elektronik yoktur. Elektrik iletimi yoktur, nörtdür.

Deniz suyunun haricinde başka su kaynağı olmayan kurak yerlerde yada kaynak sularının çor kirli olduğu yerlerde artıma yoluyla elde edilen saf su, içme suyu olarak da kullanılabilmektedir. Saf su elde etme işleminde sudaki, kalsiyum, demir, sodyum gibi önemli minerallerin de olmayacağı için, saf suyun içme suyu olarak kullanımı tartışmalıdır. Bazı kişiler sağlıklı olduğunu söyleseler de, doktorlar ve bilim insanları saf suyun, içme suyu olarak kullanılması sağlıksız olarak belirtmektedirler. Ancak yukarıda dediğimiz gibi deniz suyu ya da kaynak sularının çok kirli olduğu yerlerde kirden arınmak için saf su elde edildikten sonra, içine dışarıdan mineraller eklenebilir. Yani saf suya, içme suyu yapabilmek için mineral eklenebilir.

Saf su içerisinde en büyük avantajı içerisinde, virüs ve bakterilerden arınmış olmasıdır. Bağırsak enfeksiyonu gibi bazı özel durumlarda normal suyun yanında birkaç günde bir bardak saf su tüketilebilir. Ancak bu konuda en önemli şey, doktorların tavsiyesiyle yapılması gerektiğidir.

Saf suyun tadı, rengi ve kokusu yoktur. Günümüzde daha düşük maliyetli olduğu için, endüstride saf su yerine deiyonize su da kullanılmaktadır. Bu saf su ile karıştırılmaktadır. Ayrıca sertlik derecesi düşük olan yağmur suyu da, bir çeşit saf su sayılmaktadır.

Saf su tarihçesi

Saf suyun antik yunan’dan beri kullanıldığı ortaya çıkmıştır. İlk kez deniz suyunu içme suyu haline getirilmesi için kullanıldığı düşünülmektedir.

Deiyonize Su Nedir?

 

Deiyonize su ucuz daha az maliyetle yapılabildiği için son yıllarda oldukça sektörde kullanılmaktadır. İyonlarından ayrıştırılmış suya deiyonize su denmektedir. Kısaca DiH2O olarak adlandırılmaktadır.

içerisinde çözünmüş

Deiyonize su da organik veya inorganik bileşenler barınabilir fakat iyonlardan ayrıştırılmıştır. Yani ultra saf su, deiyonizedir ancak deinoze (iyonsuzlaştırışmış) saf su olmayabilir. Bunun için en önemli kriterlerden biri iletkenliktir.

Su, içinde kararlı olmayan elementler ve çözünmüş iyonlar olarak elektriksel yük taşımaktadırlar. İletkenliği ölçmek için evrensel olarak Siemens-metre birimiyle ölçülmektedir.

Anlaşmalı olduğumuz kargo firmalarıyla ya da Ankara içi kendi sevkiyat araçlarımızla ya da tankerlerle aynı gün hızlı olarak saf su bulabilirsiniz.